3 Aralık 2014 Çarşamba

BİTKİ BİYOLOJİSİ


Bitkisel dokular
Bitkisel hormonlar
Bitkilerde madde taşınması









TOHUMLU BİTKİLERİN TEMEL KISIMLARI


BİTKİSEL DOKULAR:   


  • Yüksek yapılı bitkilerde,dokular gelişme durumuna göre ikiye ayrılır.







   

A.SÜRGEN (meristem,bölünür) DOKULAR:
  • Bitkilerde uzamayı ve kalınlaşmayı sağlar.
  • Sürgen dokuyu oluşturan hücrelerin özellikleri

Büyük çekirdekli,bol sitoplazmalıdır.
İnce çeperlidirler.
Sürekli bölünebilirler.
Prizma veya küp şeklindedirler.
Kofulları ya yoktur ya da az ve küçüktür.
Hücreler arası boşluk bulunmaz.
Metabolizmaları hızlıdır.
  • Sürgen doku, ikiye ayrılır

  1. Primer (birincil, öncül ) meristem.
  2. Sekonder  (ikincil,soncul) meristem.



1.Primer (birincil, öncül ) meristem:
  • Embriyonik dönemdeki bölünme özelliğini,bitkinin hayatı boyunca sürdürür.
  • Bitkide büyüme yerleri olan kök ,gövde ve dalların uç kısımlarında bulunur.
  • Primer meristem dokunun bulunduğu yerlere  bitkinin büyüme noktası (bitkisel dirim noktası) denir.
  • Büyüme noktalarını kökte yüksük (kaliptra) gövdede koruyucu yapraklar örter.
  • Bitkilerde büyüme noktalarından alınan boyuna kesitte dıştan içe doğru üç yapı bulunur.


  1. Dermatojen (epidermisi (koruyucu doku))
  2. Periblem  (kabuk (korteks))
  3. Plerom  (iletim demetlerini)










2.Sekonder  meristem (kambiyum):
  • Uzun süre dinlenme halinde bulunan hücrelerin (değişmez doku hücreleri),hormonların etkisiyle tekrar bölünme yet4eneği kazanmasıyla oluşur.
  • Genelde yassılaşmış hücrelerden oluşur.
  • Kök gövde ve dalların enine büyümesini sağlar.
  • Kozalaklı bitkilerde ve çift çenekli bitkilerde bulunur.Çift çenekli bitkilerde odun ve soymuk boruları arasında bulunur.
  • Kambiyum tek çenekli( monokotiledon) ve çiçeksiz bitkilerde bulunmaz.

  • İki çeşit kambiyum vardır.

Merkezi silindirdeki kambiyum
Kabuktaki kambiyum (Fellogen )

Merkezi silindirdeki kambiyum bölünerek odun (ksilem) ve soymuk (floem) boruları oluşturur. Her yıl tekrarlanır bitkinin yaşının hesaplanmasını sağlar.

Kabuktaki kambiyum 
  • Gövdeyi örten mantar dokuyu oluşturur
  • Monokotiledonlarda (Tek çenekliler) ve çiçeksiz bitkilerde bulunmaz. 
  • Mantar kambiyumu mantar hücrelerini oluşturarak bitkiyi dış etkilerden korur. Kök ve gövdede bulunur.
  • Yara kambiyumu yaralanmış hücrelerin , mitoz bölünmelerle onarılmasını sağlar.











B.DEĞİŞMEZ DOKULAR: (Sürekli ,devamlı)

  • Meristem doku hücrelerinin  bölünme yeteneğini yitirip, belli görevleri yapmak üzere özelleşmeleri ile oluşur.
  • Ancak her canlı hücre potansiyel olarak bölünme yeteneğine sahiptir.
  • Değişmez doku hücrelerinin özellikleri.
Bölünme yeteneği yoktur.
Çeperleri kalınlaşmıştır.
Büyük kofulları vardır.
Sitoplazmaları azdır.
Bazılarında plastitler bulunur.
Hücreleri ölü yada canlıdır.Ölü olanların içleri su yada hava ile doludur.
Hücreler arası boşluklar fazladır.
Metabolizmaları yavaştır.
  • Bazı hücrelerin çeperlerinde odun(lignin) ,mantar (suberin) vb maddeler birikerek kalınlaşmalar olur.
  • Odun borularındaki gibi ,bazı hücreler ölü olabilir.

Değişmez dokular; yapı ve görevlerine göre beşe ayrılır
1.PARANKİMA(TEMEL,ÖZEK) DOKU:
  • Özümleme parankiması
  • Havalandırma parankiması
  • İletim parankiması
  • Depo parankiması
2.KORUYUCU (ÖRTÜ) DOKU:
  • Epidermis
  • Mantar doku (periderm)
3.DESTEK DOKU:
  • Pek doku(Kollenkima)
  • Sert doku(Sklerenkima)
4.İLETİM DOKU:
  • Odun(Ksilem) borusu
  • Soymuk(Floem) borusu
5.SALGI DOKU:

1.PARANKİMA (TEMEL,ÖZEK) DOKU:

  • Bitkinin tüm organlarında bulunur.
  • Diğer doku ve organların arasını doldurur.

Parankima dokuyu oluşturan hücrelerinin özellikleri:
  • Meristem hücrelerinden oluşur.
  • Bol sitoplazmalı,ince zarlıdır.
  • Küçük ve az sayıda koful bulundurur.
  • Plastit taşır.
  • Hücreleri canlıdır ,ancak odun borusu ve öz bölgesi parankimasında ölü hücrelere de rastlanabilir.

  • Parankima hücreleri görevlerine göre dört kısımda incelenir.

  1. Özümleme (asimilasyon) parankiması
  2. Havalandırma parankiması
  3. İletim parankiması
  4. Depo parankiması


 1.Özümleme (asimilasyon) parankiması

  • Bitkinin ışık gören kısımlarında bulunur.özellikle yapraklarda bol bulunur.
  • Hücrelerinde bol miktarda kloroplast vardır. Fotosentez yaparlar.
  • Yaprakların üst yüzeyinde  silindirik şekilli, bol kloroplastlı parankima hücrelerine palizat parankiması denir. Palizat parankimasının hücrelerinin  aralarında boşluk yoktur.
  • Palizat parankimasının altındaki az kloroplastlı  hücreler sünger parankimasını oluşturur.Aralarında geniş boşluklar vardır.
  • Sünger ve palizat parankiması hücreleri mezofil tabakasını oluşturur.







2.Havalandırma parankiması

  • Su ve bataklık bitkilerinin kök ve gövdelerinde bulunur.
  • Hücrelerinin arasında geniş boşluklar vardır.
  • Boşlukların içleri hava ile doludur.
  • Gözenek ve kovucuklar aracılığı ile dış ortamla ilişkilidir.
  • Boşluklar O2  ve  CO2 alışverişini sağlar.





3.İletim parankiması:

  • Özümleme parankiması ile iletim demetleri arasında bulunur.İki doku arasında su ve besin alışverişini sağlar.
  • İletim parankiması hücrelerinde kloroplast bulunmaz.

4.Depo parankiması:

  • Hücrelerinde kloroplast çok az yada yoktur.
  • Kök,gövde,tohum,meyve ve yapraklarda bulunur.
  • Besin ve su depolar.(patateste nişasta,kaktüste su depolar.)


2.KORUYUCU (ÖRTÜ) DOKU:

  • İleri yapılı kara bitkilerde kök,gövde ,yaprak  ve meyvelerin üzerini örter.
  • Hücrelerinin çeperleri kalındır
  • Diğer dokuları ,dış etkilere karşı korur ,su kaybını engeller.
  • Yapısına katılan hücrelerin çeperlerinin mantarlaşma durumuna göre ikiye ayrılır.
  1. Epidermis
  2. Mantar doku (periderm)

  1. Epidermis:
  • Dermatojen hücrelerinin farklılaşmasıyla oluşur.
  • Gövde ve yapraklarda bulunur.
  • Canlı hücrelerden oluşur.
  • Güneş ışığının yaprağın alt kısımlarına iletilmesini sağlar.
  • Kofulları büyüktür,kloroplastları yoktur.
  • Hücreler arasında boşluk yoktur.
  • Hücrelerinin dışını,kendi salgıları olan kütikula çevirir. Kütikula ,kütin ve mumsu maddelerin oluşturduğu bir tabakadır. Saydam olduğunda ışığın girişini kolaylaştırır.Epidermis hücrelerinin dışa bakan çeperleri kütikula tabakası nedeniyle kalınlaşmıştır.
  • Epidermisin direncini arttırır,su kaybını engeller.
Kurak bölge bitkilerinde kütikula kalın
Bataklık bitkilerinde ince çeperli,
Tamamen su içinde bulunanlar da  kütikula bulunmaz







  • Epidermis hücreleri farklılaşarak stoma (gözenekl) ve tüyleri oluşturur.


Stomalar (gözenekler):
  • Kilit yada kapatma hücreleri denen iki hücrenin  karşı karşıya gelmesiyle oluşur.
  • Stoma hücreleri arasındaki açıklığa stoma denir.
  • Stoma açıklığı gece ve gündüz durumuna, havanın kuraklığına ya da nemliliğine göre değişir.
  • Stoma hücrelerinin etrafındaki kloroplastsız, epidermis hücrelerine komşu hücreler denir.Birbirine bakan çeperleri kalın,komşu hücrelere bakan çeperleri incedir.








STOMA
  • Stomalar epidermis ile örtülü toprak üstü organlarında genç gövde ve yapraklarda bulunur.
  • Yaprakların daha çok alt yüzeyindedir.
  • Kök hücrelerinde gözenek yoktur.
  • Stoma açıklığı büyüyüp küçülerek gaz alışverişini ve terlemeyi sağlar.
  • Tamamen su içinde yaşayan bitkilerde stoma yoktur.


Stoma hücreleri;
  • Kloroplastları olduğu için fotosentez yapabilir.
  • Üretilen glikozu ,nişasta şeklinde depolar.
  • Stoma hücreleri fotosentez yaparak sitoplazmadaki glikoz miktarını arttırır.Bunun sonucunda  osmatik basıncı artar.
  • Osmatik basınç artınca komşu hücrelerden su çeker.
  • Su alan stoma hücrelerinin turgor basıncı artar ve stoma aşıklığı büyür.
  • Açıklık büyüyünce terleme ve gaz alışverişi artar.

Stoma hücrelerindeki glikoz nişastaya dönüşürse, stoma hücrelerinin osmatik basıncı azalır.
  • Komşu hücreler,stoma hücrelerinden su çeker. Stoma hücreleri birbirine yaklaşır.Stoma açıklığı küçülür.

  • Stoma açılıp-kapanmasında hücre pH’ı da etkilidir. Nötür olduğunda (pH 7) hücrede nişasta glikoza dönüşür. .. Geceleri fotosentez olmadığı için  Stomalada CO2 oranın artarsa karbonik asit  oluşur ve pH düşer ve glikozu nişastaya çeviren enzimlerin çalışmasına neden olur.  



Tüyler:
  • Bazı epidermis hücrelerinin dışarıya doğru oluşturduğu uzantılardır.
  • Tek yada çok hücreli olabilirler.
  • Salgı yapanları canlıdır,bazı hücreleri ise canlı değildir.
  • Bulundukları yere göre ve yapılarına göre farklı görevleri vardır.

Örtü tüyleri:Bitkiyi su kaybından ve aşırı ısı değişimlerinden korur.
Savunma tüyleri: Hayvanlara karşı savunma görevi vardır (Isırgan otu)
Tırmanma tüyleri: Sarılıcı ve tırmanıcı bitkilerde tutunmayı sağlar (Sarmaşık)
Emme tüyleri:Kökte bulunan tüylerde  olduğu gibi su ve suda çözünmüş maddeleri almayı sağlar.
Salgı tüyleri:Saf su, şekerli su ,tuzlu su, eterik yağ ….gibi  maddeleri salgılar.





2.Mantar doku (periderm)
  • Yaşlı ve kalın bitkilerde kök ve gövde üzerini örten epidermisin parçalanmasıyla oluşur.
  • Üst tabakasında mantar kambiyumu, tarafından  üretilen mantar hücreleri bulunur.
  • Mantar hücrelerinin çeperinde suyu geçirmeyen “süberin” (mantar özü) birikir.Hücreleri zamanla ölür ve içleri hava ile dolar.
  • Mantar doku üst üste sıralanmış çok sayıda hücrelerden oluşan oluşur.
  • Mantar doku,yaprak sapı ve gövde arasında oluşursa su ve besinin yaprağa geçişine engeller yaprak dökümüne neden olur.

  • Mantar doku üzerinde gaz alışverişini sağlayan,lentisel (kovucuk) denen yarıklar vardır.Epidermisin parçalanması sırasında gözeneklerin bulunduğu yerde oluşur.
  • Lentiseller açılıp kapanmaz.Lentisellerin etrafındaki hücreler ölüdür.
  • Stoma ile lentiselin ortak özelliği gaz alışverişini sağlamaktır.
  • Stomadan farkı açılıp kapanmaması ,sürekli açıktır yalnızca O2 alıp  CO2  verir ve fotosentez yapmaz.

  • Ağaç gövdelerinde kalınlaşma arttıkça ölü mantar doku dökülür.






3.DESTEK DOKU:
  • Bitkilerde şekil ve destek sağlar.
  • Çok yıllık bitkilerde dış çevreden gelen etkilerden organların korunmasını sağlar.
  • Ağır gövdenin taşınmasında,torağa tutunmasında, rüzgardan korunmada, yaprak ve dalların tutunmasında,dik durmada gibi özellikleri sağlayan dokudur.
  • Tek yıllık bitkilerde desteklik sağlayan olaylar:

Turgor basıncı
Hücre duvarı
Canlı epidermis hücreleri

  • Çok yıllık bitkilerinde iletim demetleri de desteklik sağlar.


  • Destek doku ikiye ayrılır.
  1. Pek doku (Kollenkima)
  2. Sert doku (Sklerenkima)


  1. Pek doku( Kollenkima):

  • Canlı hücrelerden oluşmuştur.
  • Hücre çeperleri kalındır.
  • Selüloz içermez,bu yüzden esnektir.
  • Çiçekte,genç gövdelerde,yaprak saplarında,yaprak orta damarlarında..gibi kısımlarda bulunur.
  • Hücre çeperinin kalınlaşma durumuna göre ikiye ayrılır;

Köşe kollenkiması:Çeperi köşelerde kalınlaşır.
Levha kollenkiması: Çeperin tamamı kalınlaşmıştır













BİTKİLERDE TAŞIMA SİSTEMİ:
  • Çok hücrelilerin çoğunda  doku hücrelerine gerekli maddelerin ulaştırılması.Doku hücrelerinde oluşan artık maddelerin de o  bölgeden uzaklaştırılması kanallar ve sıvılarla yapılır.Sıvı ve kanalların oluşturduğu bu yapıya taşıma sistemleri denir
  • Taşıma sistemini oluşturan yapılar beş bölümde incelenir.

  1. Floem ( Soymuk Borular)
  2. Ksilem (Odun Boruları)
  3. Stoma
  4. Lentisel
  5. Emici tüyler


1.FLOEM (SOYMUK BORULARI)
  • Bitkilerde eğrelti otlarından itibaren görülmeye başlar
  • Hücrelerden oluşur
  • Bitkinin organik besinlerini çift yönlü taşır.Yapraktan köke ve kökten yapraklara.
  • Elemanları

  1. Kalburlu borular
  2. Arkadaş hücreleri
  3. Floem parankiması
  4. Floem sklerenkiması


1.Kalburlu borular:
  • Fotosentezle oluşturulan besinlerin yapraktan depo bölgelerine taşınmasını sağlar.
  • Bitkinin büyüme bölgeleri bu besinlere fazla ihtiyaç duyar.(kök ve gövdedeki sürgen doku bölgeleri)
  • Kışın yaprağını döken bitkiler ilk baharda yeniden yaprak ve tomurcuklar oluşurken kökteki depo halinde bulunan organik besini kalburlu borular ile taşır.
  • Kışın daha az metabolizma gerçekleştirir besinlerini ilkbaharda yeni yapıların oluşmasında kullanır.
  • Floem (soymuk borular) bitkinin kabuğuna doğru bulunur.
  • Hücrenin dikey yüzeyleri arasında geniş delikler bulunur Bundan dolayı soymuk borularına kalburlu boru denir
  • Hücrelerinin içersinde çekirdek yok.Ancak eğrelti otlarında çekirdek var.
  • Kalburlu boru hücreleri içinde organik besinler difüzyon ile taşınır.
  • Diğer hücrelere göre taşıma hızlı, ksilemdeki suyun taşınma sına göre daha yavaştır.





2.Arkadaş hücreleri:
  •  Kalburlu boru hücrelerinin yanında yer alırlar
  • Çekirdeklidirler
  • Çekirdeği sayesinde kalburlu boru hücrelerindeki metabolik aktiviteyi düzenler
  • Eğreltiotu floem borularında arkadaş hücreleri yoktur.
  • Floem hücreleri çekirdeklidir.
   3.Floem parankiması:
  •  Floem ile diğer hücreler arasında madde alışverişini düzenler.
  • Besin depo eder.
   4.Floem sklerenkiması:
  • Bitkinin destek dokusudur.
  • Floem borularının etrafında hem floem borularına hemde bitkiye desteklik sağlar.
  • Floem parankimasının çeper kalınlaşmasıyla oluşur.

Floem elemanlarının oluşumu:
  • Tek yıllık bitkilerde gövdedeki kabuk bölgesine yakın hücreler tarafından oluşturulur.
  • Çok yıllık bitkilerde kambiyum tarafından oluşturulur.
  • Kambiyum  sekonder meristemdir.Bitkinin enine büyümesini sağlar
  • Dışa doğru bölünmeleri sonucunda floem borularını oluşturur.
  • İçeri doğru bölünmesi ile ksilem (odun boruları) oluşur.
  • Bu sayede her yıl  ilkbahar ve sonbahar olmak üzere bir çift yaş halkası oluşur.
  • Kapalı tohumlulardan dikotillerde; floem ve ksilem arasında kambiyum dokusu bulunur.Bu şekildeki iletim demetlerine kapalı demet denir.
  • Monokotilenlerde iletim demetleri arasında büyüme dokusu yoktur. Bunlara açık demet denir .Açık demetler gövde de düzensiz bir dağılım gösterir.







2.KSİLEM  (ODUN BORULARI)
  • Bitkilerde eğrelti otlarından itibaren görülmeye başlar.

  1. Ksilem (Odun) boruları
  2. Ksilem parankiması
  3. Ksilem sklerankiması


1.Ksilem Boruları:
  • Ölü hücrelerden oluşmuştur.
  • Hücreler arsında çeper ve zarlar yok
  • Hücrenin yan yüzeylerinde dokulara su gitmesini sağlayan delikler vardır.
  • Hücrelerin iç duvarında halka,merdiven ve helezon şeklinde çıkıntılar bulunur.
  • Suyun tırmanması bu yapılarla kolaylaşır.(suyun adhezyon kuvvetlerinin alanı artmış olur)
  • Trake boruları ve trakeit boruları olarak iki şekilde bulunur.
  • Trake borularında yan taraflara doğru fazla geçitleri var.
  • Trakeitlerin geçitleri az.Trakeye göre daha uzun ve incedir.
  • Ksilem boruları içinde su ve mineral maddeler herzaman kökten yaprağa doğru, tek yönde iletilir.
  • Yapraklarda terleme arttıkça taşınan su ve mineral madde miktarı artar.Bitkinin ısısıda düzenlenmiş olur.
  • Terleme olmadığı zaman bitkide su akımı yavaşlar ve mineral yetersizliği ile ısının artması bitkiye olumsuz etkiler.
  • (Rüzgarlı sıcak ve kurak havalarda stomaların kapanması ile olarak bu olaylar gerçekleşir)


2.KSİLEM PARANKİMASI:
  • Ksilem boruları ile diğer dokular arasında bulunur.
  • Suyun diğer dokulara geçmesinde etkili.
  • Canlı hücreler
  • Besin depo eder.

3.KSİLEM SKLERENKİMASI
  • Ksilem borularının çevresinde hem borulara hem bitkiye destek olur.


3.STOMA:
  • Terleme (transparasyon) olayını düzenleyen açıklık
  • Stomada terleme bazı faktörlerin etkisi ile olur:

  1. Havanın ısısı
  2. Nem miktarının azlığı.
  3. Rüzgar.
  4. Sünger parankima boşluklarının suya doymuşluğu

  • Bu etkilerle terleme artar.
  • Bu etkilerin tersi durumunda terleme azalır.
  • Stoma açık olduğunda dışarıya çıkanlar:
  1. Su
  2. CO2
  3. O2

  • Dışarıdan içeriye alınanlar.

  1. CO2
  2. O2










Kurak bölge bitkilerinde :
  • Stoma epidermis seviyesinin altına gömülmüştür.
  • Üzeri tüyler ile örtülür terleme en aza indirilir.
  • Stomalar yaprağın alt yüzeyinde de bulunur.
  • Stoma açıklığı geniş değildir.

Sulak bölge bitkilerinde:
  • Epidermis düzeyinin üzerinde bulunur.
  • Yaprağın üst yüzeyinde de bulunur.
  • Stoma açıklığı çok geniştir.

Normal ortam bitkilerinde :
  • Stoma epidermis seviyesinde.
  • Yaprağın alt ve üst yüzeyinde bulunabilir.
  • Stoma açıklığı normal büyüklüktedir.


  •  Kurak ortamda yaşayan bazı bitkiler:

Gündüz stomalarını kapalı tutar,
Gece açarlar.CO2 alır depo ederler gündüz bu CO2 ile fotosentez yapar.
Böylece gündüz sıcağının olumsuz etkiden korunur
  • Normal ortamlarda bulunan bitkiler aşırı terleme oluşturacak şartlar dışında açık tutulur.
  • Sulu ortamlarda yaşayan bitkilerde stomalar genelde açık tutulur. 

4.LENTİSEL:
  • Çok yıllık bitkilerde kabuk bölgesinde bulunur.
  • Mantar kambiyum hücrelerinin ikincil bölünme özelliğine göre oluşur.
  • Bu hücreler kabuk bölgesinde çoğalarak lentisel açıklığı denilen yapıyı oluşturur.
  • Lentiselleri oluşturan hücreler  ölür.
  • Açıklık pasif (enerji harcamadan) sadece gaz giriş çıkışına izin verir.


5.EMİCİ TÜYLER:
  • Kök çok fonksiyonludur.
  • Yer çekimine doğru büyür.
  • Uç kısmında çok sayıda epidermis hücreleri oluşturulur.
  • Epidermis hücreleri toprağa doğru çıkıntılar oluşturarak emici tüyleri meydana getirir.Emici tüylerin ömrü uzun değildir.Kök uzadıkça yeni epidermisten yeni emici tüyler oluşur.
  • Epidermis periderma denilen ölü koruyucu doku hücrelerine dönüşür.
  • Kökün uç bölümünde uç meristem bulunur.
  • Üzeri kaliptra denen bir yüksükle örtülü.Yüksük sünger dokuyu korur,Büyüme bölgesine doğru salgıladığı kimyasal maddelerle kayaçları eritir.
  • Emici tüy hücreleri topraktan ,Su ve mineral maddeleri alarak kök hücrelerine ve oradan ksilem borularına aktarır.













Suyun Kökten Yapraklara  Kadar Taşınması:
  • Topraktaki su ve mineraller kökün emici tüyleri tarafından alınır.Epidermis hücreleri dışa doğru uzantı oluşturarak epidermisi meydana getirir.
  • Emici tüy hücrelerinde osmatik basınç yüksektir.Topraktaki  suyu emici tüyler bitkiye doğru alır.(Emici tüylerin üzerinde kütikula bulunmaz)
  • Emici tüylerle alına suyun kökteki iletim demetlerine buradan da yapraklara kadar taşınmasında etkili olaylar.

  1. Kök basıncı
  2. Kılcallık olayı
  3. Kohezyon –Terleme



1.Kök Basıncı
  • Emici tüylerden odun borularına   doğru hücrelerde osmatik basınç daha yüksektir.Su topraktan hızlı şekilde odun borularına doğru iletilir.Bu olay kök basıncını oluşturur.30 m kadar su yükselebilir.
  • Su molekülleri ksilem borularının iç yüzeyine tutunarak  tırmanır.Buna farklı moleküllerin birbirini  çekmesi anlamında adhezyon kuvveti denir.


2.Kılcallık olayı

  • Emici tüy hücreleri gerektiğinde suyu aktif taşıma ile topraktan alabilir.Kök basıncı nedeniyle su kılcal borularda üst tarafa doğru itilir.
  • Az bir kuvvet ile kılcal borularda su taşınır.Odun boruları çok ince (kılcal) olduğundan ,çeperlerindeki moleküller suyu çeker ve su yukarı doğru yükselir. Buna kılcallık denir.
  • Kılcal borular içinde su molekülleri yan taraftaki geçitler aracılığı ile doku hücreleri ve yaprak hücrelerinin yüksek osmatik basınçlarına bağlı olarak gerçekleşir.


3.Kohezyon  (Terleme kuvveti )
  • Su moleküllerinin (+) kutbu ,diğer su molekülünün (-) kutbu tarafından çekilir.Böylece bir su sütunu oluşur.Su moleküllerini tutan kuvvete kohezyon kuvveti denir.
  • Yaprakta stomalar, gövdede lentiseller sürekli su   kaybına neden olur. Bu bölgelerin osmatik basıncını arttırmış olur.

Terleme suyun yükselmesini alttan itme ile değil,üsten çekme kuvveti olarak etkide bulunur.


NOT:
  • Suyun yapraklara kadar taşınmasını açıklayan Kılcallık (Adhezyon kuvvetleri) olayı,Kök basıncı,Terleme kohezyon, henüz teori aşmasında olan görüşler.
  • Her üç görüşte suyun taşınmasını açıklayıcı yönü var;ancak açık havada kılcal boru ile kalın boruda su yüksekliği aynı.Çelikle üremde köksüz bitkiler büyüyebiliyor.Yapraklarını döken bitkilerde su iletiliyor.Bu olaylar teorilerde eksik olan bir şeyler olduğunu gösterir.

1 yorum:

  1. Cok güzel bir site herkese tavsiye ediyorum:-) meltem

    YanıtlaSil

BİLKEM POPÜLER

ETİKETLER