Düşünmek ile konuşmak arasında çok fark vardır. Hatta yazmak
arasında daha da çok fark vardır. Birçok insan bunlardan sadece birinde çok
başarılıdır. Ama diğerine gelince biraz çekimser kalır bir türlü derdini
anlatamaz.
Bazı insanların analitik düşünce yapıları vardır. Anında
olayı çözer. Bazı insanlar bu düşündüklerini kaleme almada inanılmaz beceri
sahibidirler. Ama gel gör ki bir türlü derdini anlatamaz. Hepsini aynı beceri
ile kullanan insanlar hayatta da çok başarılı olurlar. Düşünün ki olayı anında çözüyor
ve bunu çok güzel ifade ediyor. Bir de çok güzel yazıya döküyorsa bence
muhteşem olur.
Hepimizin başına zaman zaman gelmiştir. Aşırı sevgimizden
kaynaklanan bir hırçınlık yaşarız. Karşımızdakine sevgimizi anlatmak yerine onu
hırpalarız. Onu iteriz. Çünkü düşündüklerimizi bir türlü ifade edemeyiz. Ama
ona mektup yazarsak harika derdimizi anlatabiliriz. Bazen eleştiri yapmak
isteriz. Amacımız karşımızdakini çok sevdiğimiz için onun zarar görmesini
istememizden kaynaklanır.
Ama öylesine bir eleştiri yaparız ki karşımızdakini ne kadar
üzdüğümüzü farkına bile varmayız. Türkçe öylesine güzel bir dil ki gerçekten
kullanmasını bilsek hiç kırmadan her şeyi söyleyebiliriz. Hatta bazen güzel bir
şey söylediğimizi sanır karşımızdaki ama aslında ona hakaret etmişizdir. Aynı
kapıya çıkan bir konuyu 2 yoldan da ifade edebiliriz. Biri çok kırıcı biri de
sevecen olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder